İngilizce Sözlük
unheard-of, unprecedented nedir, unheard-of, unprecedented türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
unheard-of, unprecedented ne demek
unheard-of, unprecedented : olmadık
son yapılan çeviriler
canlandırmak
yaklaşma hızı
olmadık
canının istediği kadar
gönlünü yapmak
maşatlık
emniyet teli
güzelim
çoğalma katsayısı
kristal şeker
acele telgraf
sancak
puan toplamak
çisenti
anten direği
tehlike farı
dilimlemek
k bandı
beton püskürtücü
çukur